Page 132 - İBG 2021 Faaliyet Raporu
P. 132
analiz edilmesine odaklanılmıştır. Bu faktörler, çeşitli nükleer olaylar için gereklidir ve mutasyonları, soksopatiler adı verilen bir hastalık grubuna yol açar. Son bulgular genişleterek, belirli Sox PTF’nin kapsamlı bağlama durumunun çözülmesi amaçlanmıştır. Çalışma bulguları, Sox tarafından diziye özgü nükleozomal DNA’nın tanıması için baza özgü hidrojen bağının (baz okuma) ve konuma özgü DNA değişikliklerinin (şekil okuma) gerekli olduğunu göstermektedir. Farklı nükleozom konumları arasında, süper sarmal konum 2’de (SHL2) baz ve şekil okuması karşılanabilir. Bu, belirgin histon-DNA etkileşimleri nedeniyle, SHL2’nin Sox bağlanmasına şeffaf bir şekilde etki ettiğini, SHL4’ün yalnızca şekil okumaya izin verdiğini ve SHL0’ın (dyad) okumaya izin vermediği gösterir. Ayrıca, konsensüs DNA dizisi çözücüye bakan nükleozomal DNA zincirinde bulunuyorsa, SHL2’de Sox’un herhangi büyük bir üç boyutlu yapısal değişikliğe uğramadan tanıma dizisine bağlandığı gösterilmiştir. Bu veriler, Sox’un kromatin bağlanmasına mükemmel şekilde uyum sağlamak için nasıl evrildiğini açıklamaktadır. Çalışma verileri orijinal bir taslakta özetlenecek seviyededir.
Rahman Sendromu: Bağlayıcı histon H1E’nin COOH terminalindeki mutasyonlarla etiyolojik olarak ilişkili bir “kromatin” hastalığı. Bu çalışma, Kasım Diril (İBG) ve Ali Hamiche (IBGMC, Fransa) ile ikili işbirliği içinde yürütülmektedir.
Rahman sendromu (RS), sadece birkaç yıl önce keşfedilen çok şiddetli bir nörogelişimsel bozukluktur. Belirgin şekilde gözlenebilen fenotipte, ortalamanın 2 SD üzerinde boy ve/ veya baş çevresi ile karakterize, hafif veya şiddetli zihin engeli, kavisli parmaklar,dolgun
yanaklar, yüksek ön alın çizgisi, frontal çıkıntı ve çukurlaşmış gözler gibi yüz özelliklerine ek olarak diğer fenotipik anormallikler sergileyen, insana özgü birçok aşırı büyüme ile karakterize bozukluklardan biridir. Ek olarak, anormal diş yapısına ve davranış sorunlarına sahiplerdir, ayrıca hipotoni, erkek çocuklarda kriptorşidizm, konjenital kalp anomalileri, hipotiroidizm, bir dizi iskelet anomalisi ve beyin MRI anormallikleri gibi problemlerle ilişkili olan sabit bir tıbbi kimlikleri vardır. Mevcut veriler, Rahman sendromunun, bağlayıcı histon H1E’nin COOH terminalinin kesilmesiyle nedensel olarak ilişkili olduğunu ortaya koydu. Bununla birlikte, mevcut raporlar, hastalığın kökeninin mekanizmasını ve gelişimini çok yüzeysel olarak ele aldı.
Bunu akılda tutarak, ana proje hedefleri şunlardır:
(i) Rahman Sendromunun etiyolojisini moleküler düzeyde ortaya çıkarmak ve (ii) bağlayıcı histon H1’in kromatin filamentinin in vivo olarak tutunmasını ve katlanmasındaki rolünü netleştirmek. 2021 yılı boyunca, doğal fenotipli H1E’nin RS H1E mutantı veya diğer H1E kesilmiş mutantlar ile tamamlandığı CRISPR/CAS9 teknolojisini kullanarak, RS için bir koşullu susturma uygulanan (cKO) fare embriyonik kök (ES) hücre modeli hatları grubu oluşturulmuştur. Diğerlerinin yanı sıra, bu hücre hatlarının derinlemesine karakterizasyonu gerçekleştirilmiştir ve tetiklenmenin üzerine bunların spesifik olarak Rahman Sendromu H1E mutantını ifade ettikleri gösterilmiştir. Gerçekten de, hem RT-qPCR hem de Western Blot yöntemleri, H1E mutantının tetiklenme üzerine ifade edildiğini ortaya koymaktadır. Önemli olarak, her iki allelin RS H1E mutant geni ile tamamlandığı hücreler (mutant H1E
124 Faaliyetlere İlişkin Bilgi ve Değerlendirmeler