Covid-19 salgını bütün dünyada insanların hayatını etkilemeye devam ediyor. Salgına neden olan SARS-Cov2 virüsünün genomunu daha iyi tanımak adına gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar, pandemi ile savaşta büyük bir öneme sahip. İBG’de Hesaplamalı Sistem Biyolojisi Laboratuvarı’nın araştırma grup lideri olan Dr. Pavlopoulou, Roma’dan La Sapienza Üniversitesi ve Atina’dan National Technical Üniversitesi’nden araştırmacılarla, SARS-Cov2 virüs genlerinin evrimsel modelini çalışmak üzere bir araya geldi. Bunun için; dünya çapında elde edilen 306 virüs örneğinin nükleotid dizimi, kodon kullanımı ve protein ayrışım oranlarını araştırdılar.
Özelleşmiş analiz programları kullanarak buldukları veriler, Covid-19 hastalığına uygun tedavi yöntemlerinin anlaşılmasında önemli bir kaynak olabilecek nitelikte.
Araştırmacılar, diğer RNA virüsleriyle karşılaştırıldığında, SARS-Cov2 virüsünün kodon kullanım paterninin insaninkine daha benzer olduğunu gördüler. Bu bulgu, bu virüsün insan konağına daha başarılı bir şekilde adapte olabildiğini gösterdi. Ayrıca verileri, virüs zar proteinlerini kodlayan genlerin yavaş evrimleşmelerine karşın; nükleokapsit (N), viral replikaz ve Spike proteinlerini (S) kodlayan genlerin yüksek hızda mutasyon geçirdiğini gösterdi.
Dr. Pavlopoulou ve araştırma arkadaşlarına göre; aşı ve anti-viral ilaçların hedefi olarak kullanılan bu proteinlerde görülen yüksek mutasyon oranı, anti-viral ajanların tedavi olarak kullanılmasında bir bariyer oluşturmakta. Ayrıca, araştırmacılar bu tarz ilaçların virüs üzerinde seçilim baskısı oluşturup, tedaviye dirençli virüs tipleri oluşturabileceğini düşünüyorlar.