İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) Baş Araştırmacısı Prof. Dr. Şerif Şentürk ve doktora sonrası araştırmacı Ece Çakıroğlu'nun öncülüğünde yürütülen yeni bir çalışma, kötü huylu plevral mezotelyoma (MPM) tedavisinde umut vadeden bir moleküler hedefi ortaya çıkardı. Çalışma; doktora öğrencileri Sude Eriş ve Özden Öz ile Prof. Dr. Gökhan Karakülah'ın katkılarıyla tamamlandı. Cell Death & Disease dergisinde yayımlanan araştırma, BUB1 adlı hücre bölünmesiyle ilişkili bir kinazın, MPM hücrelerinin hayatta kalmasında kilit rol oynadığını gösterdi.
Araştırma ekibi, CRISPR teknolojisini kullanarak mezotelyoma hücrelerinde kritik öneme sahip genleri taradı. Karşılaştırmalı analizler sonucunda, BUB1 geni kanser hücrelerine özgü bir bağımlılık noktası olarak öne çıktı. Genetik ya da farmakolojik yollarla BUB1’in baskılanması, hücre döngüsünde duraksama, yaşlanma ve hücre ölümüne yol açarken, tümör hücrelerinin agresif özelliklerini de önemli ölçüde zayıflattı.
Moleküler düzeyde BUB1’in, mitoz sürecinde görev alan temel proteinlerin yerleşimini sağladığı ve iğ ipliği kontrol noktasının çalışması için gerekli olduğu belirlendi. Ayrıca, klinik veriler MPM tümörlerinde BUB1’in yüksek düzeyde ifade edildiğini ve bunun kısa hasta sağkalımıyla ilişkili olduğunu gösterdi. Bu bulgular, BUB1’in hem tanısal bir biyobelirteç hem de hedeflenebilir bir tedavi noktası olabileceğini ortaya koyuyor.