Araştırmalarının sonuçları uluslarası alanda saygın bir bilim dergisi olan Nucleic Acid Research’de yayınlandı (10.1093/nar/gkaa246). İBG’den araştırma grup liderleri Dr. Stefan Dimitrov, Dr. Seyit Kale ve Dr. Dimitar Angelov; bu heyecan verici çalışmaya katılan on bir araştrımacı arasında.
Hücrelerimiz bölündüğünde, iki kardeş hücre genomik materyalin birer kopyasını içine alır. Bu, hücre iskeleti iplikçiklerinin kardeş kromatidlere bağlanıp, onları iki kutuba çekmesiyle meydana gelir. İplikçiklerin kromatid üzerinde bağlanma noktası olan sentromerler epigenetik olarak işaretlidir, ve Histon 3’ün bir varyantı olan CENP-A histonlarını içerirler. CENP-A içeren nükleozomların önemli bir özelliği DNA’ya, Histon 3’e göre daha gevşek bağlanmasıdır. Bilim adamlarına göre bu özellik, hücre bölünmesini hatasız gerçekleşmesi açısından çok önemli. Fakat bu araştırmadan önce; bu olgunun arkasında yatan mekanizma henüz bilinmiyordu.
Dr. Dimitrov, Dr. Kale ve Dr. Angelov; Fransa’nın Grenoble, Lyon ve Strasburg şehirlerinden, Çek Cumhuriyet’inin Prag şehrinden ve Almanya’nın Martinsried şehrinden araştırma merkezlerindeki bilim adamlarıyla bu soruya cevap bulmak üzere bilimsel bir ortaklık kurdu. Araştırmacılar deneylerinde, yeni ve hassas bir Cryo-Elektron Mikroskopisi tekniğini ve gelişmiş in siliko simülasyon metodlarını kullandı.
Araşırmacılar, CENP-A içeren nükleozomların bu özelliğinin, DNA sekansına bağlı olduğunu buldular. Bu tarz nükleozomların, doğal sentromer DNA sekansı ile yapay bir DNA sekansını birbirinden kolayca ayırabildiğini gözlemlediler.
Bu araştırma, özel üç boyutlu kromatin yapılarının oluşumunda DNA sekansının etkisi direkt olarak göstermesi açısından önemlidir. Araştırma sonuçları, özel DNA bölgelerinde oluşan nükleozomların işlevi ve mekanizmasıyla ilgili yeni bilimsel soru ve araştırmalara ön ayak olmakta.